Sunday, October 5, 2008

Ortaya karisik

gunler yaklasti, ben yakinda donuyorum aci vatan Almanyaya. hicbirsey anlamiyorum geliyorum, hizli hizli gunler geciyor ve donuyorum...giderken bile daha adapte olamamis oluyorum ozellikle de tv dizilerine, evlendirme ve aile ici siddetin tartisildigi programlara. eger yakinda Turkiyeye kisa sureli bir ziyarete gelecekseniz benden size tavsiye acin okuyun ya da bulun izleyin gundemdeki dizileri yaprak dokumu olur, kucuk kadinlar olur, artik ne olursa...hicbirseyden habersiz gelirseniz ve aksamlari da aile saadeti adi altinda evde oturursaniz benim gibi butun aksam sorarsiniz o kim bu kim, bunlar evli mi, annelerine babalarina noldu bu cocuklarin vs. diye. bu tabi isin aksam kusagi kismi, bi de bunun gunduz kusagi var, o dizilerle karsilastirilinca daha anlasilir ole arkasi yarin gibi deil, genelde gunluk takiliyorlar ertesi gun yeni bastan basliyorlar. ama bunda da bilmeniz gereken bazi seyler var cunku seda sayan mi o diye bakip kaliyorsunuz; o cocuklugunuzda izlediginiz kadir inanirla oynadigi ve hemsire oldugu filmi bilirseniz nerdeen nereyeee oluyor insan. bi de butun bunlara ek bir bez bebek dizisi var ki iste asil kabus o bence hic bitmiyor bu dizi, ne zaman fox kanalini acsaniz sizi bez bebek nana karsiliyor.

ama guzel seylerde var ankara diyince bunlarin basinda surekli podcastten takip ettigim modern sabahlar geliyor (bilmeyeni duymayani kalmamistir ama yine de yazayim radyo ODTU 103.1). sonra ozgenin tavsiyesiyle dinlemeye basladigim ankara universitesi radyosu (fm 91.0 ankara icin) bence gayet iyi muzikler caliyorlar. bi de Komedi Dukkani var ilk kez bayramda denk geldigim, Hakan Yilmazla olan bolumlerine bayildigim bi dukkan. cuma gunu saraydan kiz kacirdilar, cok da eglenceli yaptilar. almanyaya donunce dinleyemiyorum, izleyemiyorum diye uzulecegim seyler bunlardir, neyse ki modern sabahlari podcastten, ankara radyosunu internetten, komedi dukkani da youtubedan takip edebilirim.
ek not: bir de kendinizi alistirirsaniz iyi olur turkiyeden youtube' a hala erisim yok.

basligin ortaya karisik olmasindan cesaretle baska bir konuya geceyim ama hangi konuya. insanin kafasini toparlayamamasi ne zor, ben bu daginikligi doktora yaparken de yasamistim. yapan bilir ole bi bilgiye aclik ogrenmeye hasretlik vardir ki doktora da her gittiginiz konferans sonrasinda her okudugunuz makale sonrasinda her doktora hocanizla yaptiginiz fikir teatisi sonrasinda bambaska yone gidersiniz. gitmekte bi sakinca yok amaa bi turlu yaptiginiz/basladiginiz hic bir isin sonu gelmez, iste sorun da odur zaten. bi de bunun yazma fasli olur ki o konular nasil baglanacak birbirine diye dusunur durursunuz gunlerce, haftalarca. neyse tezi yazdim bitti, ben bloga ne yazcam diye dusuneyim. resimsiz/fotografsiz blog tutar mi acep? hic sevmem ben fotograf isini, resimden anladigim da koltuga yayilip elimde kola ya da gazozla bob ross izlemekten oteye gecmemistir. ee bob rossun da oldugunu hatirlarsak benim resimden ne anladigim ortada.

4 comments:

Anonymous said...

Ben de hic sevmiyorum Sabah Sabah Seda Sayan, hadi o bitiyor, annesini doveninden karisini pazarlayana, kocasinin dayagindan kacip babasindan dayak yiyene kadar kadinlarin iskencelerinin konu aldigi programlar, ne bitmedik cilemiz varmis. Ahh Kucuk Emrah ahh sahip cikamadin anana bacina bak toplum olarak ne hale geldik. Hayir cocuk buyudu, simdi metroseksuel olup killarini aldiriyor, birde yorum yapiyor 'kendimi daha iyi hissediyorum' diye, ama biz o bakislara takilip kaldik milletce.

Hep aklima takildi, niye bizim turk filmlerinde bu kadar tecavuze yer verilmis iki de onemli karakter var tabi Coskun ve hep adini unuttugum, beyaz takimli altin kolyeli gazozu bize zehir zikkim eden alcak , yorum yapan var mi ?

Cuneyt said...

Avrupa Yakasi ve Komedi Dukkani TV'den duzenli olarak takip etmeye calistigim iki dizi/program. Kisa sureli ziyaretinde birini yakalamissin. :)

Evet "Prime Time" diye nitelendirdigimiz zaman araliginda (malesef)Turkiye'de hemen hemen tum evlerde bu diziler izleniyor. Ben artik takip edemiyorum hangi dizi ne gun ne saatte yayinlaniyor. Zaten her kanal bir dizi tutturmus haftanin muhtelif gunlerinde ve gunun muhtelif saatlerinde ayni diziyi yayinlayip duruyor. Birinde Avrupa Yakasi, birinde Doktorlar, birinde Sicak Saatler ... Izliyorsun izliyorsun bir de bakiyorsun eski bolummus. O yuzden artik izlemiyorum hicbirini.

Bir de bunlara ek olarak Acun Ilıcali'nin sunuculugunda Var misin? Yok musun? yarismasi var. Evlere senlik. Valla uzun bir sinema filminden daha uzun suruyor. Izle izle bitmiyor. Safi vakit canavari.

Radyoya gelince dinledigim tek radyo last.fm cunku her zaman istedigimi caliyor. Siddetle tavsiyedir. :)

dide said...

bence türkiyeye tatil için gelincekse hiç ankaraya uğramayınız :)

Anonymous said...

özellikle adaptasyon programlarının almam versiyonlarını görürdüm eskiden uydu kanallarında, çok ateşli tartışmalar olurdu, bir kavga ederlerdi, bir kahkahalarla gülerlerdi, bazen çılgınlar gibi alkış kopar, bazen de salya sümük ağlarlardı. İşte o zamanlar Almanca bilmediğim için çok üzülürdüm. Ne diyorlar acaba diye düşünürdüm. Şimdi anlıyorum, pek bişi demiyolarmış :)))

Cem Yılmaz yine çok güzel değinmiş bu konuya; böyle sabah programlarından bir alındı 'zaten kaynımla ilişkisi varmış, kayın pederim de benimle beraber oldu, ama aslında ben eltime açıktım...' Bu diyalog üzerine Cem Yılmaz'ın yorumu; 'bir de bize marjinal derler...'